Meşruiyet ve Kemiyet Bağlamında Teravih Namazı
Abstract
Teravih namazı genelde gece kıyamı özelde ramazan kıyamı kapsamında yer alan ve muayyen bir kemiyetle sınırlandırılmayan nafile bir namazdır. Müçtehitler bu namazın farklı kemiyet ve keyfiyetlerde kılınabileceği hususunda farklı görüşler serdetmişlerse de meşruiyeti konusunda ittifak etmişlerdir. Teravih namazı hem fiilî hem de kavlî sünnetle sabittir. Bu namaz mutlak bir gece namazı değil, ramazan gecelerine has olan ve Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından yatsı namazından sonra bir süreliğine cemaatle kılındıktan sonra sahabîlerde görülen hırs ve ısrar üzerine farz olabileceği endişesiyle cemaatle kılınması terk edilen bir gece namazıdır. Bu namazın on bir rek’atla sınırlı olduğu iddiası, on sekizinci asırdan itibaren ortaya atılmış nevzuhur bir görüştür. Bu görüşü
savunanların dayandıkları bazı mevkûf rivayetler, iddia edilen tahdidi netice vermemektedir. Resülüllah(s.a.v.)’ın, gece namazını değişik kemiyet ve keyfiyetlerde kıldığını gösteren
birçok sahih rivayet kaynaklarda mevcuttur. Müçtehitler bu rivayetleri bu namazın
tahdidine değil, mutlaklığına hamletmişlerdir. Gece kıyamı ile ramazan kıyamı hakkında
varid olan ve umûm ifade eden tüm nassları da bu mutlaklığa delil göstermişlerdir. Gece
namazı rek’atları az, kıyamı uzun tutularak kılınabileceği gibi, kıyamı kısa, rek’atları artırılarak da kılınabilmektedir. Teravih namazının son zamanlarda bazı çevreler tarafından inkâr edilmesi, tahdidi ifade eden bazı mevkûf rivayetleri bu namazın inkârına yormaktan kaynaklanan temelsiz ve yersiz bir iddiadır.
Collections
DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..