dc.description.abstract | Özet
Kentleşme (urbanization) 20. yüzyılın ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel olaylarının en belli başlılarından biridir. Türkiye’de 1950’den itibaren hızlı bir kentleşme süreci yaşanmış olup bu süreçte kendisini hızlı bir yapısal değişimin içinde bulmuştur. Bu değişimin en açık göstergesi, giderek yoğunlaşan bir kentleşme olgusudur. Kentleşme olgusunun doğurduğu birçok sonuç olmakla beraber, en belirgin ve ayırıcı özellik, toplumsal ve kültürel alanda meydana getirdiği değişmelerdir. Türkiye’deki kentleşmenin, gelişmiş ülkelerdeki kentleşmelerden farklı, tamamen azgelişmiş ülkelere özgü özelliklere sahip bir özellik arz etmektedir. Kentleşme olgusu, tarihsel süreçte özellikle sanayi devriminden sonra hem nitelik hem de nicelik olarak belirgin bir hale gelmiştir. Kentleşme, sanayileşmeye ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artmasını ve günümüzdeki kentlerin ortaya çıkmasını sağlayan toplum yapısında, artan oranda örgütleşme, işbölümü ve uzmanlaşma yaratan, insan davranış ve ilişkilerinde kentlere has değişikliklere neden olan bir nüfus birikimi sürecidir. Kentlileşme ise kentleşme akımı sonucunda ortaya çıkan toplumsal değişmenin, insan davranışlarında ve ilişkilerinde, değer yargılarında, tinsel (spiritual) ve özdeksel (material) yaşam biçimlerinde değişiklik yaratması sürecidir. Bu süreç, beraberinde yeni sorunlar ve yeni ilişki ağları ortaya çıkarmaktadır. Bu sürecin iyi yönetilememesinden kaynaklanan, çarpık kentleşmenin ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlar nedeniyle, yapılan araştırma sonuçları açıkça göstermektedir ki, birçok birey diğerleriyle iletişiminde çatışma ve şiddet yaşamaktadır. Kentsel alanlarda yaşanan çevre kirliliği, yoğun trafik, ulaşım zorlukları, geçim kaygısı, işsizlik, yüksek hizmet maliyetleri, ekonomik bunalımlar vb. sorunların varlığı kişinin psikolojisinde ve toplumun değer yargılarında olumsuz etkilere neden olmaktadır. Ayrıca, kentleşmenin getirmiş olduğu yalnızlık, çaresizlik, bunalım, tükenmişlik bireylerin içine düştüğü çıkmazlardır. Diğer taraftan hızlı göçlerin neden olduğu gecekondu yaşamı, düzensiz ve çarpık kentleşme, fiziksel ve sosyo-kültürel açıdan önemli sorunların yaşanmasına ve sanat ve estetikten yoksun “kimliksiz kentlerin” ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu olumsuz gelişmeler beraberinde, şiddet ve suç sarmalını da artırmıştır.
Bu çalışmada, ülkemizde kentleşme sürecinden hareketle, Samsun ilinde kentleşme sonucunda değer yargılarında ve insan ilişkilerinde ortaya çıkan değişmeler çatışma, şiddet ve suç bağlamda değerlendirilmiştir. Bunun için, literatür taraması ve gözlem yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Göç; kentleşme; kentlilik bilinci; suç; değer, çevre.
Examination Of Changes Seen In Human Relationship And Value Judgements During Urbanization Process In Terms Of Crime And Violence (Example Samsun)
Abstract
Urbanization is one of the most significant economical, social, cultural and political events of 20. century. Since 1950, Turkey has gone through a rapid urbanization process and during this time she found herself in a rapid stuructural change.The clearest indication of this change is phenomenon of urbanization getting concentrated. Although there are several conclusions that urbanization caused, the clearest and most distinctive feature is changes it caused in social and cultural fields. The urbanization in Turkey poses faetures complately unique to underdeveloped countries, unlike the urbanization in developed countriesThe phenomenon of urbanization during historical process especially after Industrial Revolution both qualitatively and quantitatively became a mark state. Urbanization is a population deposition process creating increasing specialization,business section and organization rate and causing changes unique to the city between human behaviours and relationship in community structure that enables the emergence of cities at present and the increasing number of cities parallel to industrialization and economic development. Urbanising is the process that social change caused by urbanization current created change in human behaviour and relationship, value judgements, spiritual and material life styles. This process is bringing about new problems and new relationship networks. The research results obviously show that due to the negative results that urban sprawl which occured because of the fact that this process couldn’t controlled well caused, many individuals live conflict and violence with others. The existence of the problems faced in urban areas of heavy traffic, environmental pollution, transportation difficulties, unemployment, livelihood concerns, high service costs, economic crises…etc. causes negative effects in the value judgements of the society and psychology of individuals. Loneliness, despair, depression and fatigue urbanization brought about are also deadlocks that individuals come. On the other hand, squattering rapid migration caused irregular and unplanned urbanization caused important problems in terms of physical and socio-cultural and the emergence of “faceless cities” being devoid of art and aesthetic. This adverse developments increased the spiral of violence and crime with it.
In this research, starting from the urbanization process in our country, changes emerging in human relationships and value judgements as a result of the urbanization in Samsun are evaluated in terms of conflict, violence and crime. For this, literature scanning and observation is done.
Key Words: Migration, urbanization; urban consciousness; deliquency; value; environmental. | tr_TR |