Yenilenebilir Enerji Tabanlı Hibrit Şebekelerde Enerji Yönetimi
Özet
ÖZET:
Sanayi ve teknoloji alanındaki ilerlemeler, artan dünya nüfusu, şehirleşme ve insanların
konfor seviyelerinin yükselmesi enerji talebini sürekli olarak artırmaktadır. Günümüzde
enerji ihtiyacının büyük kısmı kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan
karşılanmaktadır. Fosil yakıtların çıkarılması, işlenmesi ve yakılması atmosfere
karbondioksit (CO2) gibi büyük miktarlarda sera gazı salmaktadır. Bu gazlar küresel
ısınma ve iklim değişikliğine katkıda bulunarak deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava
olayları ve habitat tahribatı gibi olumsuz çevresel etkilere yol açmaktadır. Ayrıca, fosil
yakıtlar milyonlarca yıl süren jeolojik süreçler sonucunda oluşmuş sınırlı kaynaklardır ve
bu nedenle yakın gelecekte tükenme riski taşımaktadır.
Fosil yakıtların olumsuz etkilerini azaltmak ve daha temiz, yenilenebilir enerji
kaynaklarına (YEK) geçiş yapmak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek, kirliliği
azaltmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek açısından büyük önem taşımaktadır.
YEK’ler, fosil yakıtlara güçlü bir alternatif sunmakla birlikte, güneş ve rüzgâr enerjisi
gibi kaynaklar hava koşullarına bağlı olarak kesintili ve değişken olabilir. Bu durum,
enerji arzını sürekli olarak talebe uygun hale getirmeyi zorlaştırabilir. Dolayısıyla, tek bir
YEK’e bağımlı kalmak yerine, çeşitli kaynakların entegre edildiği hibrit mikro
şebekelerin kullanılması daha uygun bir çözüm olacaktır.
Bu tez çalışması, enerji ihtiyacını sürdürülebilir ve çevre dostu yöntemlerle karşılamaya
yönelik iki farklı uygulamayı incelemekte ve yenilenebilir enerji tabanlı çözümlerin
ekonomik ve çevresel avantajlarını ortaya koymaktadır. İlk uygulama, Bingöl'ün Solhan
ilçesine bağlı Yiğit Harman köyünün elektrik ve ısı enerjisi ihtiyacını karşılamak
amacıyla YEK’lerin etkili kullanımını incelemektedir. HOMER Pro yazılımı kullanılarak
güneş, rüzgâr, biyokütle ve hidrojen enerjilerini içeren bir birleşik ısı ve güç sistemi
(Combined Heat And Power-CHP) tasarlanmış ve köyün elektrik ihtiyacının tamamı ile
ısı ihtiyacının yarısı bu sistemden sağlanmıştır. Ekonomik ve çevresel analizler sonucu
seviyelendirilmiş enerji maliyeti (Levelized Cost of Energy-LCOE) 0.271 $/kWh, net
bugünkü maliyet (Net Present Cost-NPC) değeri 739,772 $ ve yıllık CO2 emisyonu
37,958 kg olarak elde edilmiştir. Bu model, kırsal bölgelerde enerji bağımsızlığını
artırmak için etkili bir örnek sunmaktadır. İkinci uygulama, Diyarbakır ilindeki şehir içi
taşımacılıkta dizel ve doğal gazlı araçların elektrikli araçlara (EA) dönüştürülmesini ele
almaktadır. Mevcut 933 aracın EA’lara dönüştürülmesi için tasarlanan yenilenebilir enerji
tabanlı mikro şebekenin birkaç yıllık yakıt maliyetiyle kendini amorti edebileceğini ve
yıllık CO2 emisyonunun (14,137 ton/yıl) mevcut araçlardan (45,540 ton/yıl) üçte birinden
daha az olacağını göstermektedir. Her iki çalışma, yenilenebilir enerji kullanımının
ekonomik ve çevresel faydalarını vurgulamakta ve sürdürülebilir çözümler sunmaktadır. ABSTRACT:
Advancements in industry and technology, increasing global population, urbanization,
and rising comfort levels of people continuously increase the demand for energy. Today,
a significant portion of the world's energy needs is met from fossil fuels such as coal, oil,
and natural gas. The extraction, processing, and combustion of fossil fuels release large
amounts of greenhouse gases such as carbon dioxide (CO2) into the atmosphere. These
gases contribute to global warming and climate change, leading to negative
environmental impacts such as rising sea levels, extreme weather events and habitat
destruction. In addition, fossil fuels are limited resources that have been formed over
millions of years of geological processes and are therefore at risk of depletion soon.
Reducing the negative impacts of fossil fuels and transitioning to cleaner, renewable
energy sources (RES) is crucial to combat climate change, reduce pollution, and build a
sustainable future. While RESs offer a strong alternative to fossil fuels, resources such as
solar and wind energy can be intermittent and variable depending on weather conditions.
This can make it difficult to continuously match energy supply to demand. Therefore,
rather than relying on a single RES, using hybrid microgrids that integrate various
sources provides a more suitable solution.
This thesis examines two different applications to meet the energy demand with
sustainable and environmentally friendly methods and demonstrates the economic and
environmental advantages of renewable energy-based solutions. The first application
examines the effective use of RESs to meet the electricity and heat energy needs of Yiğit
Harman village in Solhan district of Bingöl. Using HOMER Pro software, a combined
heat and power (CHP) system including solar, wind, biomass, and hydrogen energies was
designed to meet the entire electricity and half of the heat demand of the village. As a
result of the economic and environmental analyses, the levelized cost of energy (LCOE)
was found to be $0,271/kWh, the net present cost (NPC) was $739.772 and the annual
CO2 emissions were 37.958 kg. This model provides an effective example for increasing
energy independence in rural areas. The second application addresses the conversion of
diesel and natural gas vehicles to electric vehicles (EVs) for urban transportation in
Diyarbakır province. A renewable energy-based microgrid designed for the conversion of
the existing 933 vehicles to EVs shows that the system can pay for itself within a few
years with fuel cost savings, and the annual CO2 emissions (14.137 tons/year) would be
less than one-third of those from the current vehicles (45.540 tons/year). Both studies
highlight the economic and environmental benefits of using renewable energy and offer
sustainable solutions.
Koleksiyonlar

DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..