KAMU VE ÖZEL ÜSTYAPI İNŞAATLARININ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ: BİNGÖL ÖRNEĞİ

Abstract

ÖZET Bu çalışma Bingöl ili Merkez ilçesi sınırlarında yer alan kamu ve özel bina inşaatlarında kaba inşaat diye tabir edilen kalıp ve demir işlerinde çalışanlara yönelik yapılmıştır. Çalışılan sektöre, mesleğe, unvana, medeni duruma, yaş ve tecrübe gruplarına, mesleki yeterlilik belgesinin varlığına, bu ve önceki işyerlerine göre; iş kazası geçirilip geçirilmediğine, iş kazasına tanık olunup olunmadığına, ramak kala olayının yaşanıp yaşanmadığına, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyup uymadıklarına, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi alınıp alınmadığına, iş başı yapmadan önce sağlık muayenesinde geçip geçmediklerine, eğitim durumlarına, çalışma bölgesine ve işyerinde yeterince önlemin alınıp alınmadığına yönelik sorular sorularak iş sağlığı güvenliğine yönelik tutumları irdelenmiştir. Ayrıca, çalışanların İSG konusunda önerilerine başvurulmuş ve meslekte zorlandıkları yönler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışanların İSG tutumları belirlenirken 5 seçenekli likert-tipi ölçek kullanılmış ve sonuçlar analiz edilerek anlamlı farklar olup olmadıklarına bakılmıştır. Yüksekten düşmeyi önleyici tedbirler, kişisel koruyucu donanım temini, uygulamalı eğitim, zorunlu olmazsa bile çalışanların kişisel koruyucu donanım kullanımı, malzeme taşınması için uygun kaldırma ve indirme araç gereçlerinin kullanımı, ergonomik faaliyetler için yetkililerin davranışları, uyarı levha ve işaretlerinin tehlike ve riskleri fark etmedeki etkisi, çalışma koşullarından memnuniyet, çalışanlarda ilk yardım bilgisinin düzeyi, iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli bilgiye sahip olma, karşılaşılan iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili problemlerin hızlı çözümü, çalışanların işleriyle ilgili tehlike ve riskleri bilmeleri ile alakalı tutumları değerlendirilmiş, bu tutumların çalışma sektörü ve çalışma bölgesine göre anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlar genel olarak frekans, yüzde, ortalama ve başarılı olup olmadıklarına göre değerlendirilmiştir. Yapılan bu çalışma ile üstyapı diye tabir edilen bina inşaatlarında iş sağlığı ve güvenliğinin sahaya uygulanma seviyesi belirlenmeye çalışılmış, karşılaşılan sorunlara yönelik hem Bingöl özelinde hem de genel olarak çözüm önerileri verilerek daha sonra yapılacak çalışmalara katkıda bulunulması amaçlanmıştır.

ABSTRACT This study is carried out for those working in mold and iron works, which is called rough construction, in public and private building constructions located in the borders of the center of Bingöl province. Questions are asked about the sector, profession, title, marital status, age and experience groups, existence of professional qualification certificate, employees’ this and previous workplaces; whether a work accident has been experienced, whether a work accident has been witnessed, whether a near miss event has occurred, whether the employees comply with the occupational health and safety rules, whether they have received occupational health and safety training, whether they have undergone a health examination before starting work, whether sufficient precautions are taken in the workplace, their educational status, the work area, the workplace and their attitudes towards occupational health and safety are examined. In addition, the suggestions of the employees on OHS are consulted and the aspects that they had difficulty in their profession are revealed. While determining the OHS attitudes of the employees, a likert-type scale with 5 options is used and the results are analyzed to see if there are significant differences. Measures to prevent falling from height, supply of personal protective equipment (PPE), practical training, use of PPE even if not mandatory, use of suitable lifting and lowering equipment for material transportation, the behavior of authorities for ergonomic activities, the effect of safety signs on recognizing dangers and risks, satisfaction with working conditions, the level of first aid knowledge in employees, having sufficient knowledge about occupational health and safety, responsiveness of problems related to occupational health and safety, and employees' knowledge about the dangers and risks related to their work are evaluated, and significant differences are found. The results are generally evaluated according to frequency, percentage, average and whether they are successful or not. With this study, it is tried to determine the level of application of occupational health and safety to the field in building constructions called superstructure, and it is aimed to contribute to the future studies by giving solutions to the problems encountered, both in Bingöl and in general.