The Clash of East and West in Maryam Jameelah's Ahmad Khalil: The Story of a Palestinian Refugee
Abstract
This thesis aims at examining the clash of the East and West and enabling a constructive view to the relation deteriorated by modernity, colonialism, imperialism and nationalism. When the historical course of the West-East duality is analyzed it will be seen that there is a positive relationship which got worse gradually and reached its apex with modernity and colonialism. The favourable relation began to change with the emergence of Islam as a political, religious and cultural rival. With distorted imaginations, myths and prejudices directed at Islam the East is estranged, condemned to silence and propelled from the West both in regard to time and place. Likewise, the Eastern view of the West is deteriorated by imperialism and the colonization of their lands made possible by nationalism and modernization. As the East regards these ideologies harmful and divisive to their society they diverted their reaction to them in overcoming their oppression. Yet, their reaction is being regarded as the clash of civilisations by the West. Maryam Jameelah, formerly a Zionist and Jew and later a convert to Islam, as an insider to both civilisations deals the conflict. She compares the the differing values and cultural differences of the two and depicts that the conflict is not pertinent to values or cultural differences, yet it is related to such ideologies as nationalism, modernism which are used as a weapon of hegemony and division at the behest of colonialism and imperial interest of the Western elite. The proximity of values and the cultures of the two worsen in time by these ideologies hindering and stigmatizing the East. To her view these ideologies are dividing the communities, erasing their culture and communities and colonizing them. She shows that Zionism is an extension of this one-sided construction that is dividing the world. In Ahmad Khalil, she depicts that ideologies cause division as they are racist ideologies defending the interests of the powerful. They are tied to the West in a way that they become a tool of hegemony that can not bear the view of the other, neither sharing the power with other communities and civilisations nor their emancipation quest and offer. Bu tezin amacı Doğu ve Batı çatışmasını incelemek; modernite, sömürgecilik, milliyetçilik, emperyalizm ve önyargılarla bozulan bu ilişkiye farklı bir bakışı mümkün kılmaktır. Doğu- Batı ikiliğinin tarihsel seyrini incelediğimizde bu iki medeniyet arasında başlarda olumlu bir ilişki olduğunu ancak İslamın dini, kültürel ve politik bir rakip olarak belirmesinden sonra ilişkinin bozulmaya başladığını görmekteyiz. Bozuk imgeler, efsaneler aracılığı ile Doğu, Batı'dan öteye itilmiştir. Doğunun Batı algısı ise sömürgecilik, emperyalizm, modernite ve milliyetçiliğin doğuşu ile birlikte olumsuz bir yön kazanmıştır. Doğu kendi topraklarında süregiden sömürü, haksızlık, kültür emperyalizmine olan tepkisini moderniteye yöneltmiştir. Batı ise bunu bir değerler savaşı olarak tanıtmıştır. Amerikalı, eski bir siyonist ve yahudi olan Meryem Cemile Doğu- Batı çatışmasını her iki medeniyete aşina içerden biri olarak incelemekte Doğu ve Batının çelişen değer, yargı ve sosyal yaşama farklı bakış açılarını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, çatışmanın sebebibini Samuel Huntington'ın öngördüğünün aksine bir değerler ve kültür çatışmasından ziyade modernite, milliyetçilik gibi ideolojilerin sömürgecilik ve emperyalizmin emrine amade etmenler olarak kullanılması; onların toplumu bölme, kültürü yok etme, etnik temizlik ve sömürüye hizmet etmeleri olduğunun kanısındadır Cemile. Siyonizm tarih boyunca kurgulanan bu yanlı ve bölücü söylemin bir ürünü olması nedeniyle Filistinde bir devlet kurabilmiştir. İsrail devletinin kurulmasını mümkün kılan şey modernitenin hakim kılınması, milliyetçilik, ve emperyalist güçlerin çıkarlarının siyonistlerinkilerle çakışmasıdır. Ahmad Kahlil' de Cemile Doğu ile batı çatışması; Müslüman bir ailenin modernite, ulusçuluk ve sömürgecilikle olan mücadelelerinde bu ugulamalar ile sessizleştirilen "onlar" ın bakış açısına yer vermektedir. Bu iki toplum kadın, kültür, örtünme, gelenek ve modernite, endüstrileşme, geçmiş, aile, eğitim, bireyselcilik, özgürlük, ırk gibi konularda farklı bakış açılarına sahiptir ancak bu farklılık zamanla modernitenin doğuşu ile oluşmuş ve bu iki toplumun bölünmelerine yol açmıştır.
Collections
DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..