dc.description.abstract | XIII. yüzyılda Anadolu'da kurumsallaşmaya başlayan Ahilik Teşkilatı, İslam inancıyla
Türk örf ve adetlerinin sentezi sonucu oluşmuş bir düşünce sistemidir. Ahilikte insan insan- eşya, insan-tabiat ilişkilerinin ana ekseni, insanın her iki âlemdeki
mutluluğuna göre dizayn edilmiştir. Ahilikte insan, dayanışmacı bir ruh yapısına sahip
olarak k yetiştirilirdi. Birlik ve beraberlik içinde büyük hedeflere yürümek esastı. Zengin ile üretici ile tüketici, emek ile sermaye, millet ile devlet yani toplumun bütün fert ve
kurumları arasında iyi ilişkiler ve denge kurarak herkesin huzur içerisinde yaşaması
öncelikli gaye idi. Eğitim, gençlikten başlayıp bütün yaşamı kapsayan bir sürekliliğe
dayanır. Mesleğe yeni başlayan çıraklara önce toplumun ahlaki ve insani erdemleri
öğretilir ve sonraki aşamalarda ise, meslek eğitimine geçilirdi. îş eğitimi teorik ve pratik
yaparak öğrenme" ve "beceri geliştirme" tekniğine dayanmaktadır. Bu teşkilatlarda eğitim sadece bireysel ve işe yönelik değil aynı zamanda toplumsal kalkınmayı
ve gelişmeyi sağlayacak şekilde örgütlenmiştir. Bu nedenle Ahilik Teşkilatında bireylere mesleğin her aşamasında sadece mesleki bilgiler değil aynı zamanda dini, milli, ahlaki,
askeri, sanatsal, toplumsal ve çevresel bilgiler de verilmekteydi. Ahiler gündüzleri çalışır,
geceleri ise büyüklerden birinin kurduğu zaviyelerde toplanıp ilim, irfan, edep ve birazda
eğlence içeren sohbetlere katılırlardı. Ahilikte "çalışmak, öğrenmek ve olgun insan olmak" için özel bir çaba gösterilmiştir. Buçalışmada, Ahilik Teşkilatı'ndaki iş ve meslek ahlakının bireyin kişilik, karakter ve sosyal gelişimine etkileri incelenmiştir. Bu alanda literatür taraması yapılmıştır. | tr_TR |