RESVERATROL VE OLAPARİB KOMBİNASYONUNUN PARENTAL VE OLAPARİB-DİRENÇLİ MCF-7 MEME KANSERİ HÜCRELERİNDEKİ ANTİ-NEOPLASTİK POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI
Özet
ÖZET
Kanser, Dünya genelinde yaygın olarak görülen ciddi bir hastalıktır ve ölüm nedenleri arasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra gelmektedir. Kanser tedavisinde radyoterapi, kemoterapi gibi klasik yöntemler kullanılsa da hedef dışı etkileri, edinilmiş ilaç direnci gibi etmenler nedeniyle tümör yayılımını önlemede genellikle etkili değillerdir. Mevcut tedavi yaklaşımlarına karşı gelişen ilaç direnci nedeniyle yeni tedavi yaklaşımları geliştirilmeye çalışılmaktadır. İlaç direncinin üstesinden gelmek için yaygın olarak kullanılan yöntem; bir ilacı başka bir ilaçla birleştirilerek yani kombine tedavi yaparak etkisini arttırmaktır Bu bağlamda kemoterapötik ajanların çok hedefli doğal bileşikler olan fitokimyasallarla kombinasyonu ilaç direncine karşı etkili olabilmektedir. Bitki temelli bileşenler toksik olmadıkları, antimutajen ve antikanser özellik gösterebildiği ve hücre farklılaşmasını inhibe ederek kanser ilerlemesini kontrol altına alabildiği için kanser tedavisinde önemli bir yere sahiptir.
Bu çalışmada, resveratrol ile tedavi edilen meme kanseri hücrelerinde PARP1/2 inhibitör sitotoksisitesinin artabileceğini test etmek ve PARP1/2 inhibitörlerinin meme kanserindeki anti-tümör yanıtında, HR regülatörü olan RAD51 gen ekspresyonu üzerinde etkisi olan resveratrolün rolünün araştırıldığı in vitro ön çalışmalar gerçekleştirildi. Parental ve olaparib dirençli MCF7 insan meme kanseri hücreleri artan konsantrasyonlarda olaparib ve resveratrol ile tedavi edildi ve sitotoksik etki WST-1 hücre canlılığı analizi ile ölçüldü. IC50 dozları belirlenen olaparib ve resveratrolün sinerjistik etkisi belirlendi. Koloni sağkalımı deneyi ile resveratrol ve olaparib kombinasyonunun parental ve olaparib dirençli MCF7 hücrelerinin koloni oluşturma kapasitelerini baskılayıcı etkisi gösterildi. Soft Agar deneyi ile olaparib ve resveratrol ile mono- ve kombo- tedavi edilen parental ve olaparib dirençli MCF7 hücrelerinin tümör oluşturma kapasiteleri incelendi. Western Blot tekniği ile olaparib ve resveratrol ile mono- ve kombo- tedavi edilen MCF7 hücrelerinde hücre döngüsü, DNA hasarı ve apoptotik proteinlerin ifade düzeyleri analiz edildi.
Bu çalışmadan elde edilen bulgular, resveratrolün olaparib ile kombine halde kullanımının mekanistik rolünün tam olarak aydınlatılmasının ve fonksiyonel işlevinin in vivo çalışmalarla kanıtlanmasının klinikte PARP inhibitör tedavisine karşı hasta stratifikasyonunda önem arz edeceğini göstermiştir. ABSTRACT
Cancer is a serious disease that is common in the world and is among the causes of death after cardiovascular diseases. Although classical methods such as radiotherapy and chemotherapy are used in cancer treatment, they are generally not effective in preventing tumor spread due to factors such as off-target effects and acquired drug resistance. New treatment approaches are being tried to be developed due to drug resistance against existing treatment approaches. Commonly used method to overcome drug resistance; In this context, the combination of chemotherapeutic agents with phytochemicals, which are multi-targeted natural compounds, can be effective against drug resistance. Plant-based components have an important place in cancer treatment because they are non-toxic, can show antimutagen and anticancer properties, and can control cancer progression by inhibiting cell differentiation.
In this study, in vitro preliminary studies were carried out to test that PARP1/2 inhibitor cytotoxicity may increase in breast cancer cells treated with resveratrol and to investigate the role of resveratrol, which has an effect on the HR regulator RAD51 gene expression, in the anti-tumor response of PARP1/2 inhibitors in breast cancer. . Parental and olaparib-resistant MCF-7 human breast cancer cells were treated with increasing concentrations of olaparib and resveratrol, and the cytotoxic effect was measured by WST-1 cell viability assay. The synergistic effect of olaparib and resveratrol, whose IC50 doses were determined, was determined. The colony survival assay demonstrated the suppressive effect of resveratrol and olaparib combination on the colony forming capacity of parental and olaparib resistant MCF-7 cells. Tumor-forming capacities of parental and olaparib-resistant MCF-7 cells mono- and combo-treated with olaparib and resveratrol were investigated with the Soft Agar assay. Cell cycle, DNA damage and expression levels of apoptotic proteins were analyzed in MCF-7 cells mono- and combo-treated with olaparib and resveratrol by Western Blot technique.
The findings from this study showed that the full elucidation of the mechanistic role of resveratrol in combination with olaparib and the demonstration of its functional function by in vivo studies will be important in clinical patient stratification against PARP inhibitor therapy.
Koleksiyonlar
- Biyoloji [30]
DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..