Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKökten, Kağan
dc.date.accessioned2014-10-16T06:59:53Z
dc.date.available2014-10-16T06:59:53Z
dc.date.issued2005
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11472/414
dc.description.abstractister petrol, ister kömür ve diğer enerji şekilleri yanında,en çok enerji tüketen; insanlarına en bol miktarda hayvansal protein sağlayabilen ülkeler bugün teknolojisi ve ekonomisi en gelişmiş olan ülkeler sınıfına girmektedir. Ülkemiz gıda üretimi bakımından aslında kendi kendine yeterli olabilen ülkeler arasında ilk 10'a giren bir ülkedir. Ancak tüketilen gıda maddeleri içerisinde hayvansal protein oranı göz önüne alınırsa, hayvansal protein tüketimimiz oldukça düşük düzeyde kalmaktadır. ülkemizde günde kişi başına 82,4 gram protein tüketimi ile dünya ortalamasından 69,2 gramdan daha fazla protein tüketilmektedir. Ancak bu proteinin %75'i bitkisel kaynaklı gıda maddelerinden sağlanmaktadır. Ülkemizde yetiştirilmekte olan hayvanların kaba yem gereksinimi bugün için genel olarak doğal çayır meralardan, tarla tarımı içerisinde yetiştirilen, sınırlı miktarlardaki yembitkilerinden karşılanmaktadır. Uzun zamandan beri yapılan çalışmalarla tarla toprakları üzerinde yem bitkileri yetiştiriciliği toplam tarla topraklarının ancak %1-2'sini kapsar bir düzeye çıkarılabilmiştir. Halbuki bu oran ileri tarım ülkelerinde %10'nun altına düşmemektedir. Bugün hayvancılığımızın en temel ve başta gelen sorunlarından birisi olan yem sorunu, ister yerli isterse üstün genetik potansiyele sahip yabancı türlere ve onların melezlerine en ucuz fakat bol ve kaliteli yem sağlamakla çözümlenebilir. Bunun içinde tarla toprakları içerisinde yembitkileri tarımına fazla önem vermekle birlikte var olan çayır meraların daha iyi bir şekilde tekniğine uygun olarak kullanılmasını gerçekleştirmek gerekir. Bugün için en güvenilir çayır mera alanlarını gösteren istatistikler Toprak- Su işleri tarafından yayınlanmıştır. Bu istatistiklere göre yurdumuzda yaklaşık 8-9 milyon hektar mera 300.000 hektar çayır alanı ile en fazla çayır mera varlığına Doğu Anadolu bölgesi sahiptir. Mera alanı olarak Akdeniz bölgesi yaklaşık 1 milyon hektarlık bir alanda 5. sırayı almasına karşın çayır alanı yönünden sondan 2. sırayı almaktadır. Genellikle 1-1.5 milyon hektarlık Akdeniz bölgesi meralarının büyük bir kesimini de yörenin doğal florasını oluşturan genellikle çalı türü vejetasyondan ibaret makilikler kaplamaktadır. Akdeniz bölgesi içinde yer alan ve Adana, Mersin, Hatay illerini kapsayan Çukurova bölgesinde çayır mera alanları 126.689 hektarlık bir alan kaplamaktadır. Aşırı ve düzensiz otlatmanın hüküm sürdüğü meralarımızın büyük çoğunluğunda toprak yüzeyinin sadece %10- %20 gibi düşük oranlarda bitkiyle kaplı durumda olması, topraklarımızın erozyonla kolayca aşınmasına yol açmaktadır. Özellikle bitki örtüsü seyrekleşmiş yamaç meralarda toprağın devamlı erozyonla aşınması sonucu, birçok yerde ana kayanın ortaya çıkmasına ve topraklarımızın giderek verimsizleşmesine neden olmaktadır.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherEkin Dergisitr_TR
dc.subjectÇayırtr_TR
dc.subjectmeratr_TR
dc.subjectdurumutr_TR
dc.subjectsorunlarıtr_TR
dc.titleÇayır mera yem bitkilerinin bugünkü durumu, sorunları ve geliştirilme olanaklarıtr_TR
dc.typeOthertr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster