dc.description.abstract | Kur’ân merkezli anlama ve yorumlama gayretleri, onun nüzûlünden kısa bir süre sonra ğarîbü’l-Kur’ân, me’âni’l-Kur’ân, mecâzü’l-Kur’ân gibi filolojik nitelikli Kur’ân ilimlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Ayetlerdeki kelime birimlerinin söz dizimindeki konumunu Arap grameri açısından inceleyen i’râbü’l-Kur’ân ilminin bu ilimler arasında çok önemli bir yeri vardır. Kur’ân’ın terkibî ifade biçimlerinin tahricini (en uygun i’râb vecihlerini gerekçeleriyle ortaya koyma) yerleşik nahiv kuralları doğrultusunda inceleyen i’râbü’l-Kur’ân, ayetleri kelimler ve cümlelere taksim etmek suretiyle parçacı (mevziî) bir yaklaşımla, nahvî analizlerle kelime ve terkiplerin dilsel özelliklerini ortaya çıkarmayı amaçlayan bir ilimdir. Daha teknik bir ifade ile lâfzî ve anlamsal ilişkilerinden hareketle kelime ve terkiplerin fâil, mef’ûl, mübtedâ-haber, sıfat, bedel, te’kid, mübtedâ-haber vb. öğelerinin çözümlemesini esas alan bir ilimdir.
Giriş ve üç bölümden oluşan “İ’râbü’l-Kur’ân’ın Tefsirdeki Yeri ve Önemi” adlı çalışmanın giriş bölümünde tezin konusu ve amacı, kaynakları, literatür değerlendirmesi ve i’râb tartışmalarına yer verildi. Birinci bölümde; i’râbü’l-Kur’ân ilminin kavramsal çerçevesi, tarihsel süreci ve i’râbü’l-Kur’ân eserleri gibi konular detaylı bir biçimde ele alındı. İkinci bölümde; ayetlerde i’râb farklılıklarını ortaya çıkartan faktörler ve bunların anlam üzerindeki etkileri üzerinde duruldu. Üçüncü bölümde ise i’râb farklılıklarının tespit ve tercihinde uyulması gereken ilkelerin neler olduğu ve bu ilkelere uyulmadığı takdirde oluşabilecek dilsel ve anlamsal hataların neler olabileceği örnek ayetler üzerinde i’râb analizleri yapılarak izah edildi. | tr_TR |