Ebû Kilâbe el-Cermî'nin hadis ilmindeki yeri
Abstract
Hadis tarihinin şekillenmesinde en büyük paya sahip olanlar kuşkusuz ilk üç nesil olan sahabi, tabiin ve tebe-i tabiindir. Hz. Muhammed'in kavli, fiili ve takriri sünnetini öğrenme konusunda sahabenin gösterdiği istek, tabiin döneminde de aynı heyecanla devam etmiştir. Sahâbe, Hz. Peygamberden gelen hadisleri anlayarak, ezberleyerek; onun manasına ve lafzına sadık kalarak bir sonraki nesil olan tabiîne aktarmış, tabiîn nesli de bunu kendinden sonra gelenlere aktararak hadislerin günümüze daha sağlam bir şekilde gelmesini sağlamışlardır. Bu bağlamda râvilerin hadis öğrenme konusundaki iştiyakları, emekleri ve kullandıkları yöntemler hakkında bilgi sahibi olmak önem arz etmektedir. Gayemiz, hadis ilmine hizmet eden muhaddislerin çabaları ve çalışma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmaktır. Bu açıdan tabiîn âlimlerden olan Ebû Kilâbe el-Cermî'nin ilmî gayreti ve hadis rivayetindeki yeri, bizlere yol göstermesi açısından önem arz etmektedir. Ebû Kilâbe el-Cermî Basra'da yaşamış olan tabiun muhaddislerindendir. İkinci tabakada zikredilen Ebu Kilâbe, sika olarak kabul edilmektedir. Birçok sahabi ve tabiînden hadis rivayetinde bulunmuştur. Başta Kutub-u Sitte olmak üzere birçok hadis kaynağında rivayetleri mevcuttur. Ebû Kilâbe'nin yaşadığı dönemde sistematik bir hadis metodolojisinden bahsetmek mümkün değildir. Ancak bu dönemde yaygın olmamakla beraber isnad faaliyetleri, cerh ve tadil yöntemleri ve hadis eda sigaları kullanılmaya başlanmıştır. Bu çerçevede Ebû Kilâbe el-Cermî ise hadis tahammül yollarından vasiyet yöntemini kullanmıştır. Hatta vasiyyet yöntemiyle kitaplarını birine bırakma geleneğini başlatan ilk muhaddis Ebû Kilâbe el-Cermî'dir. Ebû Kilâbe'nin rivâyet etmiş olduğu hadisleri incelediğimizde kullanmış olduğu eda sigaları genel itibariyle "an, haddesena, kale, ahberana"dır. Hadis rivâyetinde hassas davranarak az hadis rivâyetinde bulunmuş ve her karşılaştığı kişiden hadis rivâyeti almamıştır. Bunlar dışında Âlî isnad elde etmek için ilmî yolculuklarda bulunmuştur. Zehebî tarafından tedlis yapmakla itham edilmiştir. Ancak İbn Hâtim, İbn Hacer, ed-Dümeyni gibi âlimler onun tedlis yapmadığını söylemişlerdir. Ayrıca cerh ve ta'dil kitaplarında Ebû Kilâbe çokça mürsel hadis nakletmekle itham edilmiştir. Hicri II. asırda telif edilen eserler incelendiğinde bu eserlerde yer alan rivâyetlerin birçoğu muttasıl değildir. Dolayısıyla Ebû Kilâbe'nin yaşadığı hicri I. ve II. asrın başlarında isnadın tam oturmadığı ve senedlerde ittisal şartının aranmadığı görülmektedir. Yapılan çalışma, tabiîn döneminde hadis ilminin durumu hakkında bilgi sahibi olunması açısından önemli olduğu gibi, İslam'ın ikinci temel kaynağı olan hadis ilmine karşı art niyetlilerin yaklaşımlarının bertaraf edilmesi açısından da önem arz etmektedir. The Companions of Mohammed, acknowledged Islam as a whole consisting of orders of Qur'an and verbal, actual, and submittive Sunnah. After the death of our prophet, Islam has been undersood and tried to be applied in the light of the principles stated by the Qur'an and Sunnah. In this context, it is important to have information about the narrators' fervent desire, effort and the methods they used for learning hadith. The companions of Mohammed,had transfered the hadith coming from the Prophet to the later generation "the followers" by understanding, memorizing, and keeping the meaning and lyrics the same; the generation of followers ensured the hadiths reach today in their original lyrics and meanings by transferring them to later comers, too. Our aim is to have information about the efforts and methods of working of the narrators who served the science of hadith. From this point; with his knowledge, efforts, and the methods he used in hadith narration Abu Kilâbe al-Jermi one of the scholars of the generation of followers is important for leading us. It is not possible to talk about a systematic hadith methodology when looked at the period Abu Kilabe lived in. Because the bases of hadith methods have begun to be laid after sedition events. And during that period, activities of stating the names of the narrators, rejection and confirmation of the narrators, and hadith reporting methods began to be used. Abu Kilâbe al-Jermi is seen to have used testament method which is one of hadith trasferring methods. Even it is Abu Kilâbe al-Jermi who started the tradition of leaving books to somebody by using the method of testament. When we examined the hadiths that are narrated by Abu Kilabe the general hadith reporting methods are; "from..., …told us the hadith, …said that, …gave us the news". Behaving sensitively in narrating a hadith, he narrated fewer hadiths and he didn't take hadith narrations from everybody he encountered. Apart from these, he made scientific travels to get the strongest narratior names. Zehebi accused him of doing "tedlis (concealing some of the infortmation about the narrators of hadith)", but other scholars rejected that accusation. Because narrators other than Zehebi had accepted the hadiths reported as "From….." sequential. Also in the rejection and confirmation books Abu Kilabe is accused of narration of a lot of mursal (hadiths narrated directly from the prophet) hadiths. When the works that are compiled in the second hijri century examined, It is seen that most of the narrations in these works aren't sequential. So it is seen that in the first century and the beginning of the second century during which Abu Kilabe lived, method of stating the names of the narrators didn't settle and sequentiality was't looked for in accuray warranties of hadiths. The study is important for being informed about the state of hadith science during the followers era. It is also important in terms of eliminating false intentions against hadith, the second fundamental source of Islam.
Collections
- Temel İslam Bilimleri [154]
DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..