Kadı Abdulcebbâr'ın nübüvvet hakkındaki görüşleri ve Hristiyanlara reddiyesi
Abstract
Abstract it is obvious that the heavenly religions recognized the necessity of the presence of messengers, because God sent them to take people out of darkness to light and they are the best example of humanity. This message speaks of revelation and prophecy in general in terms of their significance and necessity, on the one hand to prove them with mental and mental evidence, and to respond to their ancient deniers, all this and other issues related to prophecy and revelation through what Judge Abd al-Jabbar Al-Hamadan wrote. Part of the letter was devoted to the talk about the infallibility and qualities of the prophets and the need to send them to humanity, and then addressed the message to the statement of the issue of divine kindness and related to it in terms of truth and wisdom. The letter also spoke about the suspicions raised by the Prophecy of Jesus (peace be upon him) and the claim of his divinity by the Christians and the like, and then answered those suspicions with scientific answers, taking into account the objectivity of the research through the responses and discussions of Judge Abd al-Jabbar. Semavi dinler, peygamberlerin varlığının zorunlu olduğunu kabul etmektedirler. Yüce Allah, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için onları göndermiştir. Onlar, insanlığın en iyi rehberleridir. Çalışmamız, mahiyeti ve zorunluluğu açısından genel olarak nübüvvet ve vahyi, onların aklî ve naklî delillerle ispat edilmesi ve onları inkar edenleri ele almaktadır. Vahiy ve nübüvvetle ilgili bu ve benzeri konular, Kadı Abdulcabbar el-Hemedânî'nin yazdıklarından yola çıkarak inceledik. Çalışmamızın birinci bölümü ismet, peygamberlerin sıfatları ve onların gönderilmesinin zorunlu olup olmaması ile ilgilidir. Daha sonra tezimiz, hakikat ve hüküm açısından ilâhî lütuf ve ona ilişkin konulara değinmektedir. Bununla birlikte Hz. İsa'nın nübüvveti ile ilgili ortaya atılan şüpheleri ve Hristiyanlar tarafından onun ilah olduğu iddiasını ele aldık. Daha sonra söz konusu şüphelere ilmi cevapları vermeye çalıştık. Bunu da Kadı Abdulcebbâr'ın eleştiri ve tartışmalarından yola çıkarak objektif bir şekilde yapmaya gayret ettik.
Collections
- Temel İslam Bilimleri [154]
DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..