Show simple item record

dc.contributor.authorTatlılıoğlu, Kasım
dc.date.accessioned2014-07-26T12:41:29Z
dc.date.available2014-07-26T12:41:29Z
dc.date.issued2013
dc.identifier.citationErişime açıktır.tr_TR
dc.identifier.urihttp://www.nisantasi.edu.tr/default.aspx
dc.identifier.urihttp://acikerisim.bingol.edu.tr/handle/20.500.12898/233
dc.description.abstractTüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de aile içi kadına yönelik şiddet, mücadele edilmesi gereken ciddi bir toplumsal sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Ülkemizde kadına yönelik şiddet üzerine yapılan araştırmalara baktığımızda, kadına yönelik şiddetin yaygınlığını, kadının aile içi şiddet karşısındaki çaresiz kalışını, şiddete uğrayan kadının nasıl yardım alması gerektiği vb. konularında bilgisizliğini ve çaresizliğini görmekteyiz. Toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle yaşanan kadına yönelik şiddet, kadınların yakın çevrelerindeki erkeklerden, tanımadıkları erkeklere ve hatta aile içindeki kadınlara kadar uzanan geniş bir çevre içinde yaşanmaktadır. Diğer taraftan Türkiye'de namus adına işlenen cinayetlerle ilgili olarak özel veriler elde edilememektedir ve bu durum halen gizliliğini korumaktadır. Aile içi kadına karşı şiddet, yaygınlığı tam olarak bilinemeyen, aile mahremiyetinin bir unsuru olarak görülerek gizlenen, bu sebeple de mücadele edilmesi ve önlenmesi güç bir olgu olarak algılanmaktadır. Bu gelenekçi anlayış, kadının aile içi şiddete yıllarca boyun eğmesine ve çaresiz kalmasına yol açmıştır. Son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerin ve şiddete sıfır toleransın, toplumun sosyal dokusunu zedeleyen bu hazin duruma son vereceğini ümit ediyoruz. Bu alanda birçok kurum ve kuruluşun işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Toplumsal bir sorun olan kadına yönelik şiddet; kadının bireysel ve toplumsal işlevlerini, özel yaşamını, işini ve diğer sorumluluklarını yerine getirebilmesinde, kadının güçlenmesi ve ilerlemesinde bir engel teşkil etmektedir. Kadının ilerlemesi ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması bir insan hakları sorunudur. Bu durum aynı zamanda, sosyal adaletin de temel bir şartıdır. Türkiye'de aile içi şiddet çalışmalarının araştırma alanına girişi oldukça yeni olup, 1980'li yıllardan sonra kamuoyunda kadın ve çocuk haklarına yönelik farkındalığın gelişmesi ile birlikte başlamıştır. Bu çalışmada, ülkemizde aile içi kadına yönelik şiddet konusunda literatür taraması yapılarak, mevcut problem psiko-sosyal ve kültürel dinamikleriyle ele alınmıştır.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherNişantaşı Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisitr_TR
dc.subjectŞiddet, kadına karşı şiddet, şiddet mağduru, toplumsal cinsiyet.tr_TR
dc.titleTürk Dünyasında Bilimsel ve Akademik İşbirliği Politikalarının Psiko-Sosyal Analizitr_TR
dc.typeArticletr_TR


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record