Kadı Abdulcebbar ve Alvin Plantinga'nın Kötülük Yaklasımlarına Dair Bazı Mülahazalar
Özet
Evrende var olan kötülüğün, iyilik ve adalet sahibi bir varlıkla bağdaştırmak düşünce tarihinde büyük bir sorun olmuştur. Mu’tezile’nin son dönem temsilcilerinden olan Kadı Abdulcebbar, ilahi fiillerin hakikatte kötü olamayacağını ileri sürmektedir. Ona göre ahlâki kötülüklerin sebebi, cehalet, ihtiyaç duyma, zarar, fayda, gibi saikler iken doğal kötülükler mecazen kötü ama hakikatte kulların yararına olan şeylerdir. Acının sonunda fayda varsa bu acı kötü değildir. Kulun bu dünyada maruz kaldığı kötülük, ya öte dünyada karşılığı verilecektir ya ibret içindir ya da hak edilmiş bir nedenden dolayıdır. Kadı Abdulcebbar’a göre Allah mutlak ilim sahibi ve ğani/yetkin olduğu için kötülük yapmaz.
Var olan kötülükler hem inananlar hem de inanmayanlar açısından bir problem olmuştur. Kötülük problemi ateist düşünürlerin ziyadesiyle iştiğal ettikleri bir konudur. Bu problem, ateistlerin teizme karşı en önemli argümanlarıdır. Analitik teist bir filozof olan Alvin Plantinga mantıksal önermelerle ateist düşünürlere cevap vermiştir. Plantinga tanrının varlığı ile evrende var olan kötülüklerin varlığı arasında mantıksal bir çelişki ya da uyumsuzluk olmadığını savunmaktadır. O, kötülük problemini, özellikle moral kötülükleri “özgür irade savunması” ile aşma çabasındadır. Özgür irade savunması, tanrının kötülüğe izin vermesinin iyi bir nedeni olabilir önermesine dayanmaktadır.
Koleksiyonlar
DSpace@BİNGÖL by Bingöl University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..